Araba olayı bambaşka bir olay. Araba sevdası da bambaşka diyebilirim. Ben şimdi hepinize karşı acayip dürüst olup araba olayına kendimi hiç kaptıramadığımı itiraf etmek istiyorum. Yani bu arabam olmadığından dolayı değil, sadece dört tekerlek üzerinde giden motorlu taşıtların insanlar üzerinde neden böyle bir etkisi var bilemiyorum. Tabii şimdi Murat Halilbeyoğlu ofise bir gün Porche, Maserati ile falan gelse kıskanır mıyım? Kıskanırım tabii, hatta baya kıskanırım, iş çıkışı arabasını falan çizerim ben onun ama yine de günlük hayatımda arabalara olan aşkım doğru zamanda doğru yerde binilen klimalı taksilerden öteye gitmedi.
Fakat araba olayı ve F1 olayını aynı kefede tutmamak gerekiyor. Öncelikle F1 bir spor, gerçekten çok ciddi anlamda ustalık, kabiliyet ve çalışma gereken, insanın mukavemetini sınayan ve el göz koordinasyonunu had safhada isteyen bir durum. Bu sebeple F1 pilotlarına saygım çok büyük, şimdi Sebastian Vettel evime gelse, “Nasılsın Mert’çiğim, hadi bir çay koyda içelim ben de sana İsviçre’de en son katıldığım yarışları anlatayım” dese, ben orada heyecanlanırım arkadaş.
Yeni F1 konusunda da böyle heyecanlı arkadaşlar var, ben bunlardan birisi değilim belki fakat içinizde bomba atmayı bilmeyenlerin olduğunu da biliyorum.
Yeni F1 konusunda da böyle heyecanlı arkadaşlar var, ben bunlardan birisi değilim belki fakat içinizde bomba atmayı bilmeyenlerin olduğunu da biliyorum.
Codemasters’ın hit serilerinden F1, 2013 için geri gelmeye hazırlanıyor. Yapımcı firmanın da farkettiği üzere F1 serisi için geçen yıllar pek iyi değildi. Oyunların heyecanı sadece pistlerin farklılığı kadar olurken, seriye kesinlikle yeni bir hava gelmesinin gerekliliği oldukça ortadaydı. Sanırım bu sebeple Codemasters klasikleri bir bir geri getirmeyi hedefliyor diyebiliriz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder